Genel

Böbrek Hastası Nasıl Olunmaz

böbrek hastalığı böbrek hastası nasıl olunmaz ankara doktor

Nasıl Böbrek Hastası Olunmaz ya da nasıl olunur?

Aslında böbrek hastası olmak çok zordur… Doğuştan kazandığımız ya da genetik kökenli az görülen birkaç hastalık dışında, çoğu böbrek hastalığından aslında kendimiz sorumluyuz…

Vücutta yedeği olan tek organ böbrektir. Tek bir böbrek iki böbreğin yaptığı işi rahatlıkla yapabilir ve tek böbrekli hastalarda çoğu zaman hiçbir problemle karşılaşmayız. Bunun en somut örneği böbrek nakli yapılan hastalardır.

Vericiden bir böbrek alınır alıcıya takılır, böylece her ikisi de tek böbrekli olurlar. İlginç olarak, her iki böbreğin ya da tek bir böbreğin toplam fonksiyonu %30-40’ın altına düşmeden herhangi bir rahatsızlık da hissetmeyiz.

Peki, nasıl oluyor da bu kadar çok fazla böbrek hastası ile karşılaşıyoruz? Son yapılan büyük bir çalışmada ülkemizdeki kronik böbrek hastalığı sıklığı %15,7 bulundu (CREDIT çalışması). Neredeyse her beş kişiden birinde böbrek hastalığı söz konusu…

Kronik böbrek hastalığının iki önemli sonucu var. Direkt ya da hipertansiyon gibi dolaylı yollardan kalp hastalığı ve felç gelişimine yol açarak ölüme ya da kalıcı sakatlıklara zemin hazırlayabiliyor.

Kronik bir rahatsızlık olduğu için yaşam kalitenizi oldukça düşürüyor. İkinci sonuç ise bir diyaliz cihazına bağımlı olarak yaşamaya devam etmektir. Ancak bir canlı vericiden ya da kadavradan böbrek nakli yapılabilirse hayat kaliteniz ve yaşam süreniz düzelecektir. Aslında diyaliz ve böbrek nakli de hayat kurtarıcı tedavilerdir, çünkü çoğu kronik hastalığın bu şekilde bir tedavisi dahi bulunmamaktadır.

Böbrek hastası olduğunuzu anlamak için herhangi bir belirti beklememek gerekiyor, çünkü son dönem böbrek hastalığı geliştiğinde halsizlik dışında bir şikâyetiniz olmayabilir. Böbrek hastalıkları daha çok bir orta yaş ve üstü hastalığıdır ve oldukça yavaş ilerler. Bu ilerleme esnasında tanı konulabilirse tamamen önlenebilir ya da son dönem böbrek hastalığı gelişimi geciktirilebilir. Böbrek hastası olmamak ya da sağlıklı bir böbrek hastası olarak yaşamak için çeşitli yaş ve hasta gruplarına göre önerilerimi şu şekilde özetleyebilirim.

Genç ve orta yaş altı sağlıklı bilinen kişiler. Doktora başvurmak için bir yaş sınırı önermeyeceğim. Ne kadar erken olursa o kadar iyi olur. Hatta ilkokul çağındaki çocuklardan bile başlanabilir. Tansiyon ölçümü, basit bir idrar tetkiki, kanda kreatinin ölçümü ve böbrek ultrasonu %99 oranında bir doğruluk ile böbrek hastası olup olmadığınızı söyler.

Çocuk ve gençlik yıllarında başlayan böbrek hastalığının en önemli sebepleri enfeksiyon, taş, doğuştan gelen yapısal bozukluklar ve nefrit dediğimiz genelde yüksek tansiyon, idrarda kan ve protein saptanması ile giden böbrek hastalıkları olduğu için kolayca tanınabilir ve tedavi edilebilirler. Maalesef özellikle taş ve idrar yolu enfeksiyonuna bağlı nedenlerle tek böbreğini kaybettiğinden bile haberi olmayan genç yaşta pek çok hasta ile karşılaşıyoruz.

Yaşlı kişiler. Yaşlanmayla birlikte vücudumuzdaki tüm organlar gibi böbreklerimiz de yaşlanır. Yirmi yaşındaki bir insanın böbreği ile 70–80 yaşındaki bir bireyin böbreği aynı kalitede çalışmaz. Özellikle 40–50 yaşlarından sonra böbrek fonksiyonlarında %30’ları bulan azalmalar olabilir. Bu fizyolojik duruma yılların hasar yapıcı etkilerini de eklersek yaşlı bireylerin neden daha çabuk böbrek hastası olduğunu anlayabiliriz.

Yaşlı böbreği tuza ve suya çok duyarlıdır. Suyu az içme ya da vücuttan su kaybettiren bir hastalık durumu kısa süre içinde akut böbrek yetersizliği oluşturabilir. Ayrıca yaşlı insanların böbreği tuz yani sodyum kaybetmeye meyillidir. Hipertansiyon tedavisi için tuz kısıtlaması yapan hastalar bir de üstüne vücuttan idrarla tuz kaybettiren idrar söktürücüler kullanıyorsa (bunlar tansiyon ilaçları içine “Co” ya da “Plus” ismiyle eklenirler), kolaylıkla hiponatremi dediğimiz bilinçte değişikliklerle kendini gösteren kan tuz değerlerindeki azalmayla doktora başvurabilirler. Yaşlı insanların böbreği ilaçlara özellikle ağrı kesicilere karşı da çok hassastır. Kesinlikle gelişigüzel ilaç almamalı ve ilaç yazan doktoru da bu konuda sorgulamalıdır.

İleri yaştaki erkeklerde prostat büyümesi de kaçınılmaz bir son olduğundan dolayı, büyümüş prostat bezi idrar yolu çıkışını tıkayarak böbrek yetersizliği yapabilir. Bu durumun tedavisi genellikle çok kolaydır, ancak üzerinde durmak şartıyla…

Ailesinde böbrek hastası olan kişiler. Ülkemizde ailevi akdeniz ateşi (FMF) ve polikistik böbrek hastalığını çok sık görüyoruz. Bu hastalıklar genetik geçişli hastalıklar olup yakın akrabalarında bu hastalığı olanlarda ortaya çıkma ihtimali çok yüksektir ve bu bireylerin nefroloji uzmanına başvurmaları yerinde olur.

Diyabet hastaları. Maalesef şeker hastaları için iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Çünkü diyalize başlayan hastaların neredeyse yarıya yakınını şeker hastaları oluşturmaya başladı. Bu hastalık çok yavaş seyirli olduğu için 10–15 yıl sonra böbrek hastalığı belirtileri vermeye başlamaktadır. En önemli bulgusu hipertansiyonun şiddetlenmesi ve/veya idrarda protein çıkmasıdır.

Maalesef bir diyabet hastasında bir kere böbrek hastalığı gelişmiş ise bunu geriye döndürmek çok zordur, hatta hasta tedavi uyarılarını dikkate almaz ise 2–3 yıl içinde böbreklerini tamamen kaybederek diyaliz hastası olabilir. Diyabet hastalarında birinci amaç iyi bir kan şekeri kontrolüdür. Bunun için açlık-tokluk kan şekeri ile takip yeterli değildir ve çoğu zaman yanıltıcı olabilir. Çünkü tetkik öncesi 1–2 gün sıkı bir diyet sonrası normal değerler ölçülebilir. Gerçek şeker düzeyleri kandaki HbA1c düzeylerine bakmakla anlaşılabilir. Bu maddenin kandaki ölçümü ile son 3–4 aydaki kan şekerlerinizin ortalamasını öğrenirsiniz. Normal bireylerde %4–6 arasıdır, şeker hastalarında ise %5–6 arası ya da en fazla %7 olması hedeflenmelidir. Bu hedefi tutturmak için sakın ilaçlara bel bağlamayın. İlle de diyet… İradenizin hakkını vererek yediğiniz şeyleri kontrol etmezseniz şekerleriniz yüksek gidecektir.

İdeal kilosuna ulaşan bir diyabet hastasına kolay kolay bir şey olmaz. Bazen diyabet ilaçları tam tersi etkiyle, insanlara gereksiz bir güven vererek diyet yapma alışkanlığını kırmaktadır. Diyabet hastalarındaki ikinci önemli hedef normal kan basıncı değerlerini tutturabilmektir, yani 130/80 mmHg altına inmek… Bunun için de diyet ve tuz tüketiminin azaltılması yeterlidir aslında… Bunlarla başarılamaz ise hipertansiyon ilaçları devreye girer.

Kalp ve hipertansiyon hastaları. Damar sertliğine ve daralmasına bağlı koroner kalp hastalığı gelişen kişilerde, aynı mekanizma ile böbreğin kanlanmasını sağlayan damarlarda da sertlik ve daralma oluşumu böbrek yetersizliğine sebep olabilir. Bu hastalar potansiyel bir böbrek hastası gibi takip edilmelidir. Araya girecek en ufak bir sorun böbrek yetersizliğine yol açabilir. Ve hipertansiyon hastaları…

Diyalize başlayan yeni hastaların diyabetten sonraki ikinci en önemli nedenidir. Diyabet hastaları için yaptığımız önerilerin aynısı burada da geçerlidir. Hipertansiyon tedavisi için elimizde çok çeşitli ilaçlara sahibiz. Bunların yan etkileri de yaşa ve altta yatan hastalığa göre değişebilmektedir. Bir ilaç başlandıktan sonra yıllarca kontrole gelmeyen hastalarla karşılaşıyoruz. Böylece ilaçtan istenen verim alınamadığı gibi yan etkileri de ekstrası oluyor…

Taş düşüren hastalar. Yetişkin bireylerin en az yarısı hayatlarının bir döneminde taş düşürür. Az bir kısım hastada ise bu sorun kronikleşir ve sürekli taş oluşumu ile karşılaşırız. Normal şartlar altında çok büyük ya da çok fazla taş yoksa böbrek yetersizliği beklemeyiz. Ancak bazen taşlar tam düşmeden idrar yolunu tıkayabilir. Bu durum erkenden fark edilmez ise o böbrek maalesef tamamen kaybedilir.

Bu nedenle taş düşüren ya da taşı düşündürür şikâyetleri olan bir kişi en azında bir ultrason ile taşın tam olarak düşüp düşmediğini kontrol ettirmelidir.

draliakcay-com Hakkında

Otuz yılı bulan hekimlik tecrübesi ışığında, yılların dahiliye (iç hastalıkları) uzmanlığının vermiş olduğu, vücudumuzun tüm hastalıklarına olan genel hakimiyet doğrultusunda nefroloji (böbrek hastalıkları) ve romatizmal hastalık alanlarında Ankara’da hizmet vermektedir. Akut Böbrek Yetmezliği Ailevi Akdeniz Ateşi Bacaklarda Şişlik (Ödem) Böbreğin Damarsal Hastalıkları Böbrek ve Yan Ağrısı Böbrek Biyopsisi Böbrek Atardamarı Tıkanıklığı Böbrek İltihabı Böbrek Kisti Böbrek Nakli Böbrek, Üreter ve Mesane Taşı Böbrek Yetmezliği

İlgili İçerikler